Korkunç çerçeveler kinle beslenir
Uzayıp gider kır çiçekleri
Sen ellerinle toplamazsın yeniden
Barışa uzanan güvercin duvarda ölür
O postaneyi ölümüz yıkar
Şimdi korkulan olur bir pembe bulut
Gözlerinden düşer türküler
Ve her kayıpta aynı metro sesi
Bu incecik sızıyı ben büyüttüm
Kördü bir toprağı taşımak
Şimdi o ilk başladığım yerdeyim
Narlar dökülüyor içime ve yeniden batıyor
İzlediğim kadar uzun değil mutluluk
Ben hayaletmişim meğer
Tövbe etmekmiş benim huylarım
Gözlerim acıymış hep
Karahindibağlar gülermiş peşimizden
Aynı tarafımıza değmiyormuş yağmur
O flamingo ve o ev sessizce yanmış arkada
Çarpılmış tüm çimenlerin üstü
Sen de görünmemişsin bir daha
Daha tatsız kalabilir dünya
Ve ben kaybolabilirim artık
Bir vesikalık gibi şanslı olmayacak
Ve bir bardak kadar
Omzumda senin ağırlığın var
Tütüne sarılmış bedenim
Denizin dalgası üstümüzde
Artık gözlerim kapanmıyor
Sen beni sonsuz bir uykusuzluğa mahkum ettin
Dolambaçlı yollar kazandı ve
Sen beni öylece imha ettin
Sıra oyuncaklara da gelecek ve
Her şey atılacak birer birer