27 Şubat 2021 Cumartesi

Kuydurap

Hani ufak bir çocuk bir şarkı söyler ya göl kenarında

Sonra göller kaybolur çocuklar da

Dünyanın göllerini, annelerin çocuklarını bulması gibi bulmuştum seni

Şimdi kimliksizleştiğimi hissediyorum

CD'ler artık yok ve benim içime ümit doğmuyor

Zor zamanımda yakalamandan zor zamana sokman arasında annemin kavanozları var

Çekmecede bir çikolata,

Aklımda portakallar var

Çift kişiliksiniz artık ve bu hangi oyuncağa işaret ediyordur bilmem

O sokaklar yok artık

Her şeyine onun kokusu sinmiş ve yangını son kez görmüş olsan gerek

Şarkıyı son kez sen dinlemiş

Kimsiniz diye soramıyorum

Devlet kimlik sormamı yasakladı

Uzaklarda bir silah kokusu artık

İnsan kendi uzağından düşünce bir daha ümit edemiyor

Ceylanlar su içer ve sen düşünürsün

Senin nasıl yaşadığını ve kendi mezarımı ben pek bir merak ederim

Onun elinde bir ölü, benim ağzımda taze bir hıçkırık

Artık kimse bu savaşta değil

Kalbinin ağırlığını hissediyorum fakat benimki sana nasıl değmiyor

Uzatılan bir peçetenin ardındakini ve sırrını unuttum 

Uyurken hep ellerimi korumak ve kollamak isterim

Çünkü tüm yalnızlıklarıma şahit anlar yazılacaklardır

Ben kimim, sormak isterim

O dağın ardından su içmek

Ve hiç kımıldamamak aşağıya doğru

Ben kaç parçayım duymak isterim

Oluş sancımın ilk kırıltısında bir kopuş yaşadığımı öğrendim

Benim ikinci kopuşum,

Benim üçüncü kopuşum,

Benim, bininci kopuşum;

Bir çatlağın içinden sığdırmaya çalışmaktı kendimi

Son yürüyüşümü hatırlamama çok az kaldı

Şimdi ayağım aşağıya kayık,

Ben tepetaklak

Duruyorum öyle

Benim bin birinci kopuşum,

Benim aynı ızdıraplı oyuncağım,

Bir benzer kuyuya düşünce başladı