18 Ağustos 2016 Perşembe

Dönüşü Olmayan Lunapark

Bütün akşam kahrolmuşuz tierra.
Gece bizi oluk oluk içmiş tüm damarlarından.
Ah ne yazık ki kıyametimizi bir biz görebiliyoruz.
Ah ne yazık ki tekil kişi eylemimi çoğula aktaracak kadar aciz ve savunmasızım.
Oysa cennet bakmak nasıl bu kadar başarılı?
Biz gözyaşlarımızda pamuk şekerlerimizi mi eritiyoruz yani?
Biz anlatamamayı hep en sevdiklerimize karşı mı gerçekleştiriyoruz?
Bizi kim utandırdı?
Tierra, ağızlarını açıp güldükleri karanlıkta boğuldular mı? Tierra?
Yakışık almayan bir bedduanın mı içindeyiz?
Yakışık almayan bir lunaparka mı girmişiz, ne bu bakışlar tierra?
Ah, tierra, ruhumu taşıyamıyorum.